Prof. Dr. Meral Şaşoğlu'nun Formülleri

• 1. Bugün dökülen saçların sebebi dün başladığınız Prof. Dr. Meral Şaşoğlu'nun Formülleri değildir. Saç kökten 3 ay önce ayrılır, 3 ay kanalda takılı kalır ve 3 ay önce kökten ayrılmış olanlar bugün dökülür. Prof. Dr. Meral Şaşoğlu'nun Formülleri tersine, kökte aynı gün dökülmeyi durdurur, aynı gün yerine yenisini yapmaya hücrelerinize yardım eder.
• 2. Saçın yağlanması iyi dir sözü tamamen yanlıştır. Saç ne kadar çok yağlanıyorsa o kadar çok, ağır ve hızlı bir dökülme yoldadır.
• 3. Saçın yağlanması kökte ne kadar baskılanabilirse dökülme o kadar durur. Yağlanma tamamen durdurulunca kökte dökülme de durur ve yeni saç gelişimi başlar.
• 4. Tıkanmış saç kökleri erkek tipi saç dökülmesi sebepleri arasında değildir. Tıkanan saç kökleri saç kaybına neden olmazlar ancak bazen kıl dönmesi veya kıl batması problemlerine yol açabilirler.
• 5. Şapka veya baş örtüsü takmak ya da saç diplerinin havasız kalması erkek tipi saç dökülmesi sebepleri arasında değildir. Bunun en güzel ispatı işi gereği hergün şapka takmak zorunda olan ancak saçları dökülmeyen bireylerdir.
• 6.. Saç diplerinin kirlenmesi erkek tipi saç dökülmesi sebepleri arasında değildir. Buna verilecek en iyi örnek saçlarını temizleme imkanı bulamayan ancak yine de gür saçlara sahip olan insanlardır.
• 7. Mevsimsel değişiklikler erkek tipi saç dökülmesi sebepleri arasında değildir.
• 8. Yetersiz beslenme ya da besin eksikliği erkek tipi saç dökülmesi sebepleri arasında değildir. Elbette besin eksikliği, stres, düzensiz hayat ve benzeri faktörler tüm vücutta olduğu gibi saçlarda da olumsuz etki yaratırlar. Ancak erkek tipi saç dökülmesi direkt olarak besin eksikliği ve bunun gibi faktörlerin bir sonucu değildir. Sağlıklı ve çok iyi beslendiği halde saç dökülmesi sorunu yaşayan bireyler bunun en önemli kanıtıdır.
• 9. Zayıf kan dolaşımı erkek tipi saç dökülmesi sebepleri arasında değildir.
• 10. Stresli bir yaşam erkek tipi saç dökülmesi sebebleri arasında değildir.
• 11. Saçları kazıtmakla erkek tipi saç dökülmesi önlenemez, saç telleri kalınlaştırılamaz.
• 12. Saç köklerinde biriken kollajen erkek tipi saç dökülmesi sebepleri arasında değildir.
• 13. Jöle, briyantin, saç spreyi, şekillendirici köpük ve saç boyası gibi kimyevi maddeler saç dökülmesine sebebiyet verebilir fakat erkek tipi saç dökümesine doğrudan etkisi bulunmamaktadır
• 14. Saç derisini boyayarak topik saç varmış hissi veren maddeler saça daha da zarar verebilir.

Yandaki resimde ve video animasyonda da görüldüğü gibi Testosteron hormonu (T), saç kökü hücrelerinde bulunan 5 Alfa-Redüktaz enzimleriyle (5αR) etkileşime girerek Dihidrotestosteron hormonuna (DHT) dönüşür. Oluşan DHT, saç kökü hücrelerindeki Androjen Reseptörlerine (AR) bağlanır ve saç gelişimini baskılar. VEGF (Vascular Endothelial Growth Factor) maddesinin saç köklerindeki sentezi de azalır ve saç kökünü besleyen kılcal damarlar küçülerek geri çekilir. Böylece hormonal baskı yanında beslenmesi de bozulan saç folikülünün saç üretimi yavaşlar veya tamamen durur. Zamanla saçlar dökülür, yerlerine ince telli, açık renkli, solgun ve cansız saçlar çıkmaya başlar. İlerleyen zamanda bu saçlar da dökülerek kellik meydana gelir. Yağlanma da Saç dökülmesi mekanizmasıyla aynı işler. O nedenle yağlanma şiddeti dökülme şiddetini belirler. Yağlanmanın durması saç dökülmesinin aktivasyonun durduğuna da işarettir.

Bütün saç dökülmelerinin %95’i Androgenetik Alopesi’dir. Bu saç dökülmesi durumu, genetik yatkınlığı olan erkek ve kadınlarda erkeklik hormonlarının saç köklerini baskılaması sonucu ortaya çıkar. Dökülen saçların yerine yeni sağlıklı saçların üretilememesi nedeniyle zaman içinde kellik oluşur. Androgenetik Alopesi (Erkek Tipi Saç Dökülmesi) en yaygın görülen saç dökülmesi türüdür ve ergenlik sonrası herhangi bir yaşta ortaya çıkabilmektedir.

Androgenetik Alopesi’nin sebebi, erkeklik hormonu olan Testosteron’un saç kökünde bulunan 5 Alfa-Redüktaz enzimleriyle etkileşime girerek yine bir erkeklik hormonu türevi olan Dihidrotestosteron (DHT) hormonuna dönüşmesi ve oluşan bu DHT hormonunun genetik yatkınlığı bulunan kişilerin saç kökü hücrelerindeki Androjen Reseptörlerine tutunarak saç kökünün gelişimini baskılamasıdır. Bu hormonal baskı sebebiyle saç kökleri zamanla minyatürize olarak saç üretimini durdurur. Diğer yandan, saç kökünü besleyen damarlar için yaşamsal önemi olan VEGF (Vascular Endothelial Growth Factor) sentezinin miktarı da azalır. Bunun sonucunda, saç kökünü besleyen kılcal damarlar küçülerek geri çekilir. Dolayısıyla hem hormonal baskı hem de damarsal beslenmedeki bozulma sebebiyle; saç dökülmesi hızlanır ancak dökülen saçların yerine sağlıklı saçlar değil, ince telli, iyi uzayamayan, açık renkli, solgun, cansız saçlar çıkar. İlerleyen zamanlarda ise dökülen saçların yerine yenileri üretilemez ve kellik meydana gelir. Dökülmeler başın tepesinde (vertex) ve geri çekilmenin yaşandığı alın saç çizgisi, alın girdileri ve şakaklar gibi ön bölgelerde (anterior) başlayarak kalıcı kellik halini alabilir (Bakınız Norwood-Hamilton Skalası ve Ludwig Skalası).

Saç, saç derisinin içeri doğru kıvrılarak oluşturduğu canlı saç kökünden (kıl folikülü) gelişen, çeşitli proteinlerin ve keratinize yapıların biraraya gelerek oluşturduğu biyolojik liflerden ibaret cansız bir deri ekidir.

Normal bir saç ortalama olarak ayda 1-2 santimetre uzar. 1 cm2 büyüklükteki saç derisinde bulunan kıl folikülü sayısı 300 ile 500 arasında değişir ve bu da toplamda yaklaşık olarak 100.000 saç kökü demektir.

Saç telleri, saç kökünden doğar ve büyür. Büyüme fazındaki (Anagen Faz) saçlar iyi yönde sağlıklı bir gelişim ortaya koyar. Genelde sağlıklı bir saçlı deride mevcut olan saçların %90’ı büyüme fazında bulunan, yani büyüme kapasitesine sahip, saçlardır. Büyüme fazı saç ömrü içinde en uzun süreyi oluşturur ve bu süre yaklaşık 2 ile 4 yıl arasındadır.

Bu süre sonunda saç bir dejenerasyon sürecine girer (Katagen Faz). Sadece birkaç gün süren bu süreç sonunda saç eskime ve yaşlanma dönemine girmiş olur (Telogen Faz). Dinlenme fazı da denilen bu dönemde büyüme durur. Yaşlanma dönemi 2 ile 3 ay kadar sürer ve mutlak saç dökülmesi ile sonlanır.

Sağlıklı saçlara sahip kişilerde büyüme fazı (Anagen Faz) uzundur. Yoğun saç dökülmesi yaşayan kişilerde ise büyüme fazı çok kısadır ve saçlar kısa sürede eskime ve yaşlanma sürecine girer. Dolayısıyla dökülme fazındaki saç sayısı oransal olarak artış gösterir.

Bugün önümüze düşen saç 3 ay önce kökten ayrılır. Tedavi sırasında alttan tomurcuk yapılacağından üstte kanaldaki eski ayrılmış teli iteler ve 3 aydan önce düşebilir. Bu bir artış değil aksine ayıklanma temizlenme ve yeni gelenlerin kendine yol açma çabasıdır.